MÜPHEM BİR YAŞAM MEÇHUL BİR YOLCU

Bugün günlerden günsüz yani müphem. Sokaklar karanlık. Hava kasvetli. Gökten yağmur değil gözyaşı yağıyor. Benim gözyaşlarımla kâinatın toprağı sulanıyor. Bazen dünyanın çok küçük bir yer olduğunu düşünüyorum. Hayallerim sığmıyor. Hareket etmek istiyorum. Her nedense önüme yüksek bir duvar çıkıyor. Çaresiz bekliyorum. Her zaman olduğu gibi yine çaresizim. Hiç kimsenin farkında olmadığım hissi zihnimi her gün bulandırıyor. Varım ama aslında yokmuşum. 

Anlaşılmak istiyorum. Birisi çıkıp evet seni anlıyorum. Hüznünü paylaşıyorum demesini bekliyorum ama nafile. Yıllardır bir toz parçası gibiyim. Gözüne girdiğim her insan hemen kovuşturdu beni. Hanesine misafir etmekten çekindi. Yanımda oturup dertlenmekten uzak durdu. Belli bir süre sonra şunu fark ettim. Ben insanlar ile yakınlaşamıyorum. Kimi zaman ben onları rahatsız ettim kimi zaman ise onlar beni incitti. Ayak uyduramıyorum bu çağa. Başka bir dünyadan da değil başka bir evrenden geliyormuşum gibi.

Düşüncelerim uykumu kaçırıyor. Belli bir güzergahım yok. Nereye varmak istediğimi ben de bilmiyorum. Bu kadar müphem bir hayatı ben istemedim. Meçhul bir yolculuğa ben rıza değildim. Belirsizliklerin içinde bocalamayı kim isterdi ki. Kaybedenlerden olduğumu düşünmüyorum fakat kaybolduğum kesin. Dünya da kaybolan bir berduştan başka birisi olamazdım.

Bugüne kadar hayallerim beni taşıdı. Sanırım onlardan da kurtulma vakti geldi. Zira artık haz mekanizmalarım çalışmıyor. Hiçleşmişim. Karanlık gecelerin karamsarlığı altında inlemekten başka çarem kalmadı. Keşke'ler ile  yol aldığım çoğu vakit hüsrana uğramıştım. Ezilmiştim. Yalvarmıştım ama ortalıkta yine ses seda yoktu. 

Ne garip bir mekân dünya. Ne garip bütün insanlar yahut ben. Kendi gözümden bakıyorum etrafa lâkin çoğu zaman bulanık mı bulanık. İyimserlik yokmuş gibi. Güneşli havalar hiç olamamış gibi. Hiç mutlu ol(a)mamışım sanki. Zifiri karanlık her yer. Düşlerim de düşüncelerimde kirlenmiş.

Alışamadım. Ne köy hayatına ne şehir hayatına. Ne taşralı olabildim ne şehirli ne de kasabalı. Ne doğuyu anladım ne batıyı. Doğulu da olamadım Batılı da. İnsan ile beşer arasında gidip geliyorum.  Müphem bir yaşamın içerisinde kısır döngüdeyim. Meçhul bir yolcuyum. Menzilim belli değil. Kendim için mi yaşıyorum yoksa başkaları için mi onu da bilmiyorum. Açtığım her kapı yüzüme çarpmış gibi oturdum yerime. Küçük bir çocuğun zırlamasından daha beter haykırdım. buna aykırı haykırış diyorum.

Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

VANİTAS VANİTATUM HOMO

HİÇLİK ÜZERİNE DERSLER

HAYAT FAZLASIYLA CİDDİYET İSTER

İNSAN ULAŞAMADIĞI HEDEFİN HAYALLERİYLE YAŞAR

NEREYE GİDERSEM GİDEYİM ORADA BENİ YAKALAYIVERİR HÜZÜN

DİPLOMALI STATÜ GEVEZELİĞİ

ETİK DAVRANIŞLARI ÜZERİNE SAPTAMALAR