REKLAMA DAİR

 Algıyı üzerine çekmenin temel koşulu dikkati üzerine çekmektir. Bir şeye dikkat kesildikten sonra zihin sunulan, ikram edilen bilgileri kolaylıkla hafızaya nakleder. Reklamların temel amacı öncelikle dikkat çekici bakışları üzerinde toplamak olacaktır. Girizgaha odaklanma payı ne kadar artarsa alıcı sayısı o kadar artar. Zihin de o paydan nasibini alır ve reklamın amacına hizmet etmiş olur.

Reklamlar akla hitap etmek yerine genellikle duygulara, hazlara daha çok yönelirler böylece müşterileri akıldan uzaklaştırıp, potasında eritip bağımlı bir alıcı durumuna düşürürler. Düşünceden uzak yapılan, kalbe dokunan reklamlar müşterilere daha cazip, daha inandırıcı gelir bu durumda yönelimde kalbe sunulanın tarafında olacaktır.

Halkın çoğunluğu ihtiyaçlarının sınırlı olduğunu bilmesine rağmen reklamların propagandasına maruz kalınca ve aklı faal hâline getirmediği sürece reklamların bir numaralı takipçisi ve onların uşağı olmaktan kendini kurtaramaz.

Reklam Fransızca'dan Türkçe'ye geçmiş bir kelimedir. Reklam demek çağrı demektir. İddia edilen şeyi halka sunmaktadır. Bazen bu protesto hâlini alır bazen ekonomik çıkarların korunması adına satılan bir malı tanıtlama işlevi görür. Hepsinin ortak görevi alıcı bulmaktır. Karşılık bulmaktır.

Reklamların inandırıcılığı üzerine durursak burada da halkı kandırmak için uzman kişilere danışılması gibi gösterilen aslında tamamen kurgu olan sahneleri inandırıcı hâle getirmeye çalışırlar. Örneğin bir diş macunu reklamında diş doktorunun oynatılması yerine oyuncunun üzerine doktor kıyafetleri ile çekim yapıp inandırıcılık noktasında daha çarpıcı izlenim bırakarak kitleleri peşinden sürüklemeye çalışırlar. 

Reklamların ülkeden ülkeye farklılık arz etmesi her ülkenin sosyolojik dinamiklerinin farklı olmasından kaynaklanır. Avrupa'daki ülkelerin reklamlarını izlediğinizde ve sokağa çıktığımızda ekstrem bir farklılık görmeyiz aynı şekilde Orta Doğu ülkeleri açısından da durum aynıdır hemen hemen halkın sosyolojik örüntüsü ile benzerdir. Bizim ülkemizde ise reklamlarda yansıtılan kurgu ile sokaktaki gerçek halk arasında uçurum olduğu görülür. Bunun nedeni Doğu ile Batı arasında sıkışmış bir ülke ve ideolojik zaafların haktan kopmasına neden olan bir gerçeklik payı olduğudur. Reklam yönetmenlerinin halkla olan temasının azlığı ve batı taklitçiliğinin sonucunda realiteden uzak reklamlar ortaya çıkmakta ve tesirleri ise hafif kalmaktadır.

Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

VANİTAS VANİTATUM HOMO

HİÇLİK ÜZERİNE DERSLER

HAYAT FAZLASIYLA CİDDİYET İSTER

İNSAN ULAŞAMADIĞI HEDEFİN HAYALLERİYLE YAŞAR

NEREYE GİDERSEM GİDEYİM ORADA BENİ YAKALAYIVERİR HÜZÜN

DİPLOMALI STATÜ GEVEZELİĞİ

ETİK DAVRANIŞLARI ÜZERİNE SAPTAMALAR