ÖĞRENME ÜZERİNE MÜLAHAZALARIM


Öğrenmede ideolojik saplantılar insanı ahmaklaştırır. Her ideoloji aslında öğrenmede önüne çekilen settir. Bu set kırılması ve aşınılması zor olan bir settir. İdeolojiler bir anda oluşmaz. Süreç içinde oluşur ve körü körüne bağlanması sonucunda dayanılmaz derecede sertleşir, ruhuna işler ve seni çepeçevre kuşatır. 

Öğrenmenin başında hayret vardır. Her hayret öğrenme isteğini arttırır ve şiddetlendirir. Şeffaf birisi bilgiye açıktır ama bir idolün kıskacı altında olan birisi sadece idolünü ilgilendiren şeylere ilgi duyar. Bu duyarlılık farkında olmadan başka alanlardaki bilgilere kapalılıktır. Körlüktür.

Kendi dışındaki dünyaya kapalı olan bir insan hâliyle kendisine de kapalıdır. Kendini bilmeden başkasını yani ötekini bilmeye ve anlamaya çalışmak okyanusta iğne aramaya benzerdir. Okyanusa açılabilmek için önce küçücük göllerde yüzme öğrenmekle başlanır. Önce gölde yüzmeyi öğrenip sonra okyanusta kulaç atmayı denemelisin. Yani kendini keşfe çıkmadan açılırsan boğulursun. 

Aşırılığın diğer adı nezdimde hüsrandır. Saplantının diğer adı ise hezimettir. Aşırılık ve saplantı öğrenmenin iki hasım düşmanıdır. Aşırı öğrenmede çok şey öğrendiğini sanırsın ama öğrendiklerin incir çekirdeğini dolduramayacak kadar değersizdir. Saplantı da çok derine indiğini sanırsın ama bir bakmışsın ki o indiğin kuyuda hapsolmuşsun. 

Öğrenmenin külfeti varsa da bunun yanında doyumu ve hazzı da vardır. Doğru öğrenmede bu haz artarak devam ederken yanlış öğrenmenin verdiği gaileler insanı öğrenmeden soğutur. Ya da saplantılı ruh hâli ve zihne yerleştirilen dogmalar öğrenme isteğini eziyete çevirir ve  uzaklaşma başlar. Eğitim ve öğretimden nefret işte böyle başlar. Şahıslara karşı duygusal bağ ve neticesinde olumsuz bir hadiseden sonra birey öğrenmeden uzaklaşır. Mekteple arasına mesafe de işte bu vahim tecrübeden sonra oluşur. Tamiri de ehemmiyet ister.

Öğrenmenin meşakkatli bir yolculuğu ise doğru yolda olduğunu sanırken yanlış yollara düştüğünü ve bunun farkında olmadan o yanlışların içinde manasız bir arayışta yani kısır döngüde uğraşıp, çabalayıp  bir arpa boyu yol alamadan hüsrana uğramaktır. Topladığın bilgilerin ve hazmettiğin kavramların, fikirlerin aslında çabalamakta olduğun fikirler ile yakından uzaktan bir alakası olmamasıdır. Zaman israfı işte öğrenme ortamında da ortaya çıkabilir. İşin başındayken rotanı iyi çizmelisin yoksa sonucu israf ve hüzün olur.









Yorumlar

EN ÇOK OKUNANLAR

VANİTAS VANİTATUM HOMO

HİÇLİK ÜZERİNE DERSLER

HAYAT FAZLASIYLA CİDDİYET İSTER

İNSAN ULAŞAMADIĞI HEDEFİN HAYALLERİYLE YAŞAR

NEREYE GİDERSEM GİDEYİM ORADA BENİ YAKALAYIVERİR HÜZÜN

DİPLOMALI STATÜ GEVEZELİĞİ

ETİK DAVRANIŞLARI ÜZERİNE SAPTAMALAR