İNSAN ULAŞAMADIĞI HEDEFİN HAYALLERİYLE YAŞAR

Dünya hayatı bir yanılsamadan ibarettir. Gözlerimize ışıldayan renkli bir hayatın aslında hayır getirmediğini sonradan anlayınca bu durumu kavrıyoruz. Hayır gördüklerimizde şer, şer gördüklerimizde hayır olabiliyor. Onun için yaşam üzerine yorum yapmak ve içinde bulunulan durumu iyiye yahut kötüye yormak sanılanın aksine bir yanılsamadan ibaret olduğu unutulmamalıdır. Zira hayat karşısında çok tecrübeli olduğumuzu söyleyemeyiz. Gaybı bilmiyoruz. Gelecek hakkında öne sürdüğümüz tahminden başka bir şey değildir. Yıllarca peşinden koşup elde ettiğimiz mal, şöhret ve makam ile gururlanmak sadece bunun üzerinde düşünmeyen insanlara has bir özelliktir.

Düşünen zekâlar elde edilen bazı şeyler hakkında hükümvari sözler söyleyemezler. Yüksek bir makamın fazlaca mesuliyeti olduğu kadar hayır mı şer mi olduğunu kestiremezler. İçinde bulunulan durumdan sadece hayır olmasını murad ederler. Halkın değer atfettiği ve ona göre hareket eden nesillerin sonradan büyük bir buhran içine girdiği asla unutulmamalıdır. Topluma göre bu iş harikuladedir. Çok değerli ve statüsü yüksektir. Herkes tarafından hoş karşılanıp ve övgüye mazhar olacak bir iştir. Toplum bunları söylerken senin bunun hakkında ne dediğinin hiçbir önemi yok mu? Onlara göre haz uyandıran ve hayallerini süsleyen bir iş senin için de öyle mi? Onlara göre mi yoksa kendi kalbinin sesini dinleyerek mi hareket edeceksin. Hayat üzeri örtülü bir bilmece. Hayat şuuru olan bir geçmiş senin ise hafızan taze, hükmün onun karşısında hiç kalıyor. Yanılsamalar içinde debelenip durmamızın asıl sebebi bu. Her şey net değil. Flu. Bulanık ve karanlık.

İnsan ulaşamadığı hedefin hayalleriyle yaşar. Herkesin istekleri ve arzuları farklı bu yüzden hayaller farklılık gösteriyor. Aslında ulaşılamayan şey değerli oluyor. Halkın nezdinde kötü olsa dahi o bunun hülyası ile yaşıyor ise onun için değerli olur. Ötedünya hayatına inanan birine şu soruyu sorduğumuzda onun neyin hayalini kurduğunu ya da bu dünyada neyden mahrum olduğunu anlayabiliriz. Soru şu: Cennet tasavvurun ne? Orada neyi isterdin? Verilen yanıtlara bakın hemen hemen hepsi bu dünyada ulaşamadığı şeyleri sıralayacaktır. 

Ulaşılamayan şeyler neden kıymetli olur asıl soru budur. İnsan neden hep daha fazlasını ister. Ruhun tatminliğini gerçekten sağlayabilen insanlar var mıdır? Her şeyi başarmış ve elde etmiş birine sorun bakalım daha ne istiyorsun mutlaka vereceği cevap olacaktır.  Az ile yetinmek ruhu tatmin eder. Ne kadar çok şeye sahip olursan sana vurulan prangalar da o kadar çoktur. F. Nietsche şöyle der ' Az şeye sahip olanın, köleliği de az olur, yaşasın asil yoksulluğum.' Tatmin edilemeyen arzuların peşinden koşmak tuzlu su içmeye benzer ulaştıkça daha fazla isteyeceksin. Şöhretin sınırı olmadığı gibi mal ve mülkün sınırı da yok. İstedikçe susayanlardan olmak istemiyorsun tatmin olmayı bileceksin  ya da öğreneceksin.

Dünya da her zaman daha fazlasını isteyen tek bir canlı vardır o da insandır. Doymak bilmeyen, istedikçe isteyen bir mahlukat. Yetinebilme ahlakını kazanan insan sayısı bunun yanında her zaman azınlık kalacaktır. Bunun nedeni irfanı bilmemekten kaynaklanıyor yani kendini tanıyamamaktan. Önüne bir hedef koymadan önce bu gerçekten senin ruhunu tatmin ediyor mu onu ölçmen gerekecek. Onu elde ettiğinde kısa süreli bir haz duyarsın ve fazlasını yahut başka bir şeye yönelirsin. Ulaştıkça tatmin olacağını sanırsın ama fena halde yanılırsın. Peygamber efendimiz şöyle der: ''Bu hayatta iki sevgi sonsuzdur bir dünya sevgisi diğeri ise ilim sevgisi'' demek ki dünya nimetlerine daldıkça daha fazla isteyeceksin bunun yanında ilme talip olursan gözünü kitaptan kaldıramazsın çünkü öğrendikçe daha fazla öğrenmek isteyeceksin. İlim sonu olmayan bir yol, lezzeti tarif edilemeyecek kadar güzel, daldıkça kendini kaybedeceğin uğraşın adı.

İnsanın zihnini her zaman meşgul edeceği faydalı şeyler bulmalı yani hedefi bile mantıklı olmalı zihnini boş hayaller ile doldurursan vaktini de boşa harcamış olursun Platon'un dediği gibi boş bir kafa şeytanın çalışma odasıdır. Boş bir kafa ile varacağın yer  hamakatların varacağı yer ile eş değerdir.